Dünyanın Sonu?

İçinde yaşadığımız an, daha önce gördüklerimizden farklıdır. Ülkemizin liderleri, iş adamları, güvenilir ve yetkili pozisyonlarda olan insanların hepsi de ulusumuzun ve—dünyanın—durumuna bakmakta ve daha sonra ne olacağı konusunda merak etmektedirler. Herkes haber başlıklarına bakmaktadır. Toplumun çözüm bulamayan durumlarına ve dış ilişkilere bakarken, en yoksulundan en zenginine kadar doğal afetlerin evlerini ve kentlerini mahvettiğini görmektedirler. Günlük haberler ahlaki çöküşü gösterdiğinde korkuya kapılmaktadırlar. Bugün gördüğümüz her şeye eşlik eden yoğunluğu anlamakta ve tarihin seyrini değiştirecek büyük şeylerin meydana gelmesinin an meselesi olduğunu fark etmektedirler. İnsanlar şunu bilmek istiyorlar: Sona yaklaştık mı?
Dünyanın ne zaman ve nasıl sona ereceği konusunda her zaman yeni bir teori öne sürülmüştür. Milenyumun bitişinde insanlar dünyanın 2000 yılında sona ereceğini söylemişlerdi. Ama tabii ki böyle olmadı. İnsanlar 2012 yılı ve Maya Takvimi konusunda da tereddüt etmişlerdi. Bu konuda birçok teoriler vardır ama Kutsal Kitap’ın kesin kehanetlerinden daha güvenilir bir kitap ortaya çıkmamıştır.

Kutsal Kitap’taki Kehanetler

Kutsal Kitap’ta çoktan gerçekleşmiş olan yüzlerce kehanet vardır. Kadim Mısırlılar Yaratılış 41’de geçen yedi yıl süren bolluğun ardından gelen yedi yıl süren şiddetli kıtlığı önceden biliyorlardı. İsrail ulusu, Yeremya 25’de bahsedilen halkın imansızlığından ötürü Babil ulusu tarafından köle edileceklerini keşfetmişlerdi. Bu gerçekleştiğinde, onları esir alan kral, Daniel 2’de onun zamanından dünyanın sonuna dek ardı ardına hüküm sürecek dünya güçlerinin peygamberliğinin yapıldığı bir rüya gördü.
Kutsal Kitap’ın en kesin kehanetleri, İsa’ya işaret edenlerdir. Daniel 9:25-27’de İsa’nın ne zaman vaftiz olduğunu ve ne zaman öleceğini okuyabiliriz. Yeşaya 53:7 ve Mezmurlar 22:7-8 gibi diğer ayetler ise İsa’nın yaşamının farklı açılarını önceden bildirirler.

Kutsal Kitap & Kıyamet Kehanetleri

Kutsal Kitap’ta birçok farklı türde kehanet görebiliyor olsak da, en yaygın olanlarından birisi apokaliptik, yani kıyamet kehanetleridir. Başlıca bu tür kıyametleri içeren iki kitap mevcuttur: Eski Ahit’te geçen Daniel kitabı ve Yeni Ahit’te geçen Vahiy kitabı. Aslında Yeni Ahit’teki her 25 ayetten biri, İsa Mesih’in ikinci gelişinden bahsetmektedir.
Dünyanın sonundan ve İsa’nın gelişinden ne kadar çok bahsetse de, Kutsal Kitap bunun ne zaman gerçekleşeceğini bizlere söylemez. “O günü ve saati, ne gökteki melekler, ne de Oğul bilir; Baba’dan başka kimse bilmez” (Matta 24:36). “Ama Rab’bin günü hırsız gibi gelecek…” (2.Petrus 3:10). Fakat bizlere zamanın yaklaştığını görebilmemiz için bazı ipuçları verir. “Savaş gürültüleri, savaş haberleri duyacaksınız” (Matta 24:6). “Güneşte, ayda ve yıldızlarda belirtiler görülecek. Yeryüzünde uluslar denizin ve dalgaların uğultusundan şaşkına dönecek, dehşete düşecekler. Dünyanın üzerine gelecek felaketleri bekleyen insanlar korkudan bayılacak. Çünkü göksel güçler sarsılacak. O zaman İnsanoğlu’nun bulut içinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler. Bu olaylar gerçekleşmeye başlayınca doğrulun ve başlarınızı kaldırın. Çünkü kurtuluşunuz yakın demektir.” (Luka 21:25-27).
Burada Kutsal Kitap, sona yaklaştığımızı görebilmemiz için bizlere bazı ipuçları vermektedir. Doğal afetler ve savaşlar olacaktır, insanlar daha sonra ne olacağı konusunda korku duyacaklardır. Fakat son hakkında her şey bundan ibaret değildir. Matta 24:24 bizi şöyle uyarmaktadır: “Çünkü sahte mesihler, sahte peygamberler türeyecek; bunlar büyük belirtiler ve harikalar yapacaklar. Öyle ki, ellerinden gelse, seçilmiş olanları bile saptıracaklar.” O halde, Kutsal Kitap’a göre son zamanda sadece fiziksel yıkım ve kaostan daha fazla şeyler olacaktır, fakat aynı şey ruhsal alanda da görülecektir.
Elinden geldiğince herkesi saptırmak Şeytan’ın amacıdır—ve o imanlı olanla, olmayan arasında hiç fark gözetmez. O, senin kendini bir ateist, bir Hıristiyan, bir Budist ya da bir Hindu olarak tanımlamanla hiç ilgilenmez. İstediğin herhangi bir dine sahip olabilirsin. O, aslında sen ibadet evine giderken, orada öğrendiklerine göre yaşamamandan hoşlanır. Kutsal Kitap’ın öykülerine yakından bakarsanız, Allah’ı izlediğini söyleyen ancak O’nun söylediklerini yapmayan insanların da Allah’ı tanımayı tamamen reddedenlerle birlikte aynı cezaya sahip olduklarını görürsünüz. “Buyruklarını yerine getirirsek, O’nu tanıdığımızdan emin olabiliriz” (1.Yuhanna 2:3).

Son için nasıl Hazırlanabiliriz?

O halde şu soruyu sormalıyız: “Ahirete nasıl hazırlanabilirim?” Kutsal Kitap nasıl hazırlanmamız konusunda birkaç talimat vermektedir. Bunları samimi olarak takip edersek, İsa yeniden geldiğinde hazır olacağımızdan emin olabiliriz.
Bağışık olduğunu düşünme. İsa Matta 24’de aldanmamamız konusunda bizleri birkaç kez uyarmaktadır. Eğer gerçekten bir olasılık olmasaydı, bunu kesinlikle vurgulamazdı. Dünyanın sonu çetin olacaktır. Daniel 12:1 der ki, “Ulusun oluşumundan beri hiç görülmemiş bir sıkıntı dönemi olacak.” Kolay olmayacak ama Kutsal Kitap umudu da sunmaktadır. “Ama sonuna kadar dayanan kurtulacaktır” (Matta 24:13). “Ben nasıl galip gelerek Babam’la birlikte Babam’ın tahtına oturdumsa, galip gelene de benimle birlikte tahtıma oturma hakkını vereceğim” (Vahiy 3:21). Saptırılmış olmadığımızı nereden bilebiliriz? “Tanrı’nın öğretisine ve bildirisine [Kutsal Kitap] dönmek gerek! Böyle düşünmezlerse, onlar için hiç şafak sökmeyecek” (Yeşaya 8:20).

Tüm yaşamını İsa’ya teslim et. Kısmen değil. Allah, sadece itiraf ettiğin ve O’na teslim ettiğin günahları affeder. Şeytan’ın sevdiği şeylerden biri de işte budur—insanların Allah’a ait olduklarını söyleyip de istedikleri gibi yaşamlarını sürdürmeleri. Bunu geleceğe bırakmamaya da dikkat etmeliyiz. “Dikkat edin, uyanık kalın, dua edin. Çünkü o anın ne zaman geleceğini bilemezsiniz” (Markos 13:33). İsa’nın her an geleceğine hazır olun. 20 yıl sonra veya üç yıl sonra geleceğini düşünerek kendinizi kandırmayın. Kimse bilemez—o halde şimdiden hazır olun.

Arkadaşlarına söyle. Son gelmeden önce başka bir olay da olacaktır: herkes kime hizmet edeceğini seçecektir. Matta 24:14 der ki, “Göksel egemenliğin bu Müjdesi bütün uluslara tanıklık olmak üzere dünyanın her yerinde duyurulacak. İşte o zaman son gelecektir.” Zamanın sonunda yalnızca iki grup insan olacaktır: Allah’a hizmet ederek, görkem bulutları içinde O’nu görmeye hazır olanlar (Yeşaya 25:9) ve O’nun gelişinin parlaklığıyla yok edilecek olanlar (Vahiy 6:16- 17).
Senin için sadece iki seçenek vardır. İsa’nın bedelsiz davetini kabul et ve O’nun için yaşa veya kendini eğlendirmek için yaşa—bitiş çizgisinde bunun ebedi yaşama değmeyeceğini anlayacaksın. Dünyanın sonu sadece sözden ibaret değildir, çok yakındır ve çok çetin olacaktır. Senin seçimin ne?